Hastalıklı Fide , Ayıplı Fide,
Hastalıklı Fide , Ayıplı Fide, Bozuk Fide , Ayıplı -Bozuk Tohum , Yanlış Fidan Alacak ve Tazminat Davası
Borçlar sayfası için Tıklayınız
T.C.
YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/18696
Karar: 2013/16116
Karar Tarihi: 13.06.2013
ALACAK DAVASI - DAVALININ HASTALIKLI FİDE VERMESİ SEBEBİYLE MAHRUM KALDIĞI GELİRİN TAZMİNİ İSTEMİ - ÇELİŞKİYİ GİDERİR TARAF VE YARGI DENETİMİNE AÇIK BİLİRKİŞİ RAPORU ALINIP SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - EKSİK İNCELEME
ÖZET:
Davacı, davalının hastalıklı fide vermesi sebebiyle mahrum kaldığı gelirin tazmini için eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamına göre hastalığın fide kökenli olduğu tespit edildiğine göre; Bu durumda davacı üreticinin bu ürünü yetiştirmek için üretim sürecinin başından itibaren (keşiften önce-sonra ayrımı yapılmaksızın) yapacağı ya da yapmış varsayılacağı giderlerin, yöre için belirlenen resmi maliyet birim cetvellerinden de faydalanılarak hesaplanması, elde edilecek ürün bedelinden bu maliyet hesabı sonucu çıkan rakamın ve yapmayarak tasarruf ettiği giderlerin mahsubu gerekir. Yine, davaya konu mahsulün hasat dönemi itibarıyla ortalama satış fiyatı da araştırılarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp az yukarda izah edilen esaslar dahilinde, çelişkiyi giderir, taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
(6100 S. K. m. 266)
DAVA:
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı B... F... Ltd. Şti avukatınca duruşmalı, Ö. Y. avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili ve diğer davalı asil Ö. Y. vekili ve davacı vekilinin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR:
Davacı, davalılardan satın ve teslim aldığı 27.000 kök Alsancak F1 cinsi domates fidelerini tarlasına dikerek gerektiği gibi baktığı halde fidelerin büyüme, meyvelenme, renklenme vermeyip ürün de alamadığını, 23.8.2011 tarihinde tespit yaptırdığını, fidelerde fungal solgunluk etmeni Fusairum Sp ve bakteriyel olarak ise Pseudomonas Sp etmeniyle bulaşık olduğu, fidelerde %100 bulaşma ve %100 verim kaybı yaşandığının tespit edildiğini bildirerek fazlaya dair hakları saklı kalarak 57.206 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüyle 57.206 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dosyanın incelenmesinde; davacının davalı şirketin ürettiği fideleri diğer davalıdan satın alıp tarlasına diktiği ve gerektiği gibi bakımını yaptığı halde fidelerin gelişmediği ve ürün vermemesi sebebiyle 23.8.2011 tarihinde tespit yaptırdığı, yapılan analizler sonucu fidelerin fungal solgunluk etmeni Fusairum Sp ve bakteriyel olarak ise Pseudomonas Sp etmeniyle bulaşık olduğu, fidelerde %100 bulaşma ve %100 verim kaybı yaşandığının tespit edildiği ve tespit bilirkişisinin hesapladığı 57.206 TL zararının tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. 8.9.2011 tarihli tesbit bilirkişisinin raporunun incelenmesinde, dönüm başına 12 ton verim hesaplandığı, 9016 m2 alandan 108.192 ton ürün alınacağı, 0,65 TL kg fiyatla çarpımı sonucu 70.324,80 TL brüt zarar hesaplanmış, bundan keşif tarihinden sonra yapılacak ilaçlama, gübreleme, sulama, hasat, nakliye, kültürel işlemler vs bedeli hesaplanarak dönüm başına 1.455 TL, tarlanın tamamı için ise 13.118,3 TL masraf hesaplanarak 57.206,5 TL davacı zararı olduğu belirtilmiştir. Dosyada aldırılan bilirkişi raporunda ise; domatesin kg satış fiyatı 0,55 TL olarak kabulüyle hesaplama yapılarak brüt zarar 59.507 TL bulunmuş, bundan keşiften sonra yapılan masrafların (sırık sökümü, damlama sulama borularının toplanması ve bitki artıklarını temizlenmesi işçiliği) olarak 540 TL masrafın mahsubuyla zarar 58.967 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece tespit bilirkişisi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de her iki bilirkişi raporunda maliyet hesabı eksik yapıldığı gibi domatesin kg fiyatı farklı veri esas alınarak çelişki yaratılmıştır.
Davacı, davalının hastalıklı fide vermesi sebebiyle mahrum kaldığı gelirin tazmini için eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamına göre hastalığın fide kökenli olduğu tespit edildiğine göre; Bu durumda davacı üreticinin bu ürünü yetiştirmek için üretim sürecinin başından itibaren (keşiften önce-sonra ayrımı yapılmaksızın) yapacağı ya da yapmış varsayılacağı giderlerin, yöre için belirlenen resmi maliyet birim cetvellerinden de faydalanılarak hesaplanması, elde edilecek ürün bedelinden bu maliyet hesabı sonucu çıkan rakamın ve yapmayarak tasarruf ettiği giderlerin mahsubu gerekir. Yine, davaya konu mahsulün hasat dönemi itibarıyla ortalama satış fiyatı da araştırılarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp az yukarda izah edilen esaslar dahilinde, çelişkiyi giderir, taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:
Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan sebeple davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan sebeple kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 856.75 TL. temyiz harcının istenmesi halinde B... F... Ltd. Şti'nden ve yine peşin alınan 849.55 TL temyiz harcın istenmesi halinde Ö. Y.'a iadesine, H.U.M.K.nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
.....................................................................................................................
T.C
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
2010/43 E., 2010/6136 K.- AYIPLI TOHUMLUK
- MÜTESELSİL SORUMLULUK
- TAZMİNAT
- 5553 S. TOHUMCULUK KANUNU [ Madde 2 ]
- 5553 S. TOHUMCULUK KANUNU [ Madde 11 ]
- 5553 S. TOHUMCULUK KANUNU [ Madde 1 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, dava dışı A... Tarım aracılığıyla davalı şirketten Deflin F/l cinsi 3570 adet domates fidesi satın aldığını, fideleri usulüne uygun olarak dikip, bakımını yaptığını, ne var ki bazı fidelerde domateslerin oluşmadığını, bazılarında da, dilimli ve şekilsiz oluştuğunu, yaptırmış olduğu tespitte, fidelerin orijinal Deflin F/1 olmadığının anlaşıldığını, beklediği verimi alamaması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 7.000.00 TL zararın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya fide satmadıklarını savunarak, davanın öncelikle husumet nedeniyle, kabul edilmediği takdirde ise esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, fidelerin satışına ilişkin faturanın, dava dışı A... Tarım tarafından davacı adına düzenlendiği, sevk irsaliyesinin de davalı tarafından dava dışı A... Tarım adına düzenlendiği belirtilmek suretiyle, bu durumda taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı benimsenerek, davalıya karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satın alınan domates fidelerinden gerekli ürünün alınamadığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davacı, domates fidelerini davalı şirketten satın aldığını belirtmişse de, mahkemece taraflar arasında sözleşme ilişkisinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamından, davalı şirket tarafından, dava dışı Ç... Limitet Şirketinden satın alınan tohumların fide haline getirildikten sonra dava dışı A... Tarıma satıldığı, davacının da bu fideleri A... Tarımdan satın aldığı anlaşılmaktadır. HUMK.nun 76. maddesi uyarınca davada maddi olguların açıklanması taraflara, ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesi ve uygulanacak yasa maddelerinin tespit edilmesi ise hakime ait bir görevdir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından, davalının sözleşmeye dayalı bir sorumluluğu söz konusu değilse de, bu durum davalıya hiçbir şekilde husumet yöneltilemeyeceğini göstermez. Hukuki sorumluluk, sözleşmeden doğabileceği gibi sözleşme dışı bir nedenden de doğabilir. Kanundan doğan sorumluluk da, bu nedenlerden biridir. O halde dava konusu olayda, satın aldığı tohumları fide haline getirdikten sonra, fide olarak satan davalı şirketin, özel kanun niteliğinde olan "Tohumculuk Kanunu'ndan kaynaklanan bir sorumluluğu olup olmadığı da irdelenmelidir.
31.10.2006 tarihinde kabul edilen 5553 sayılı "Tohumculuk Kanunu"nun 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yük-seltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir." hükmüyle kanunun amacı, 2. maddesinde de,
"Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri.ve diğer bitki türleri çogaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifıkasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar." hükmüyle kanunun kapsamı açıklanmış, "Tazminat" başlığı altındaki 11. maddesiyle de, "Fiillerinin ayrıca suç sayılma hali saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler." Düzenlemesi getirilmiştir. Taraflar arasında mahkemenin kabulünde olduğu gibi, sözleşme ilişkisi mevcut değilse de, dava konusu fidelerin, davalı tarafından, dava dışı Ç... Limitet Şirketinden "tohum" olarak satın alınıp, fide haline getirildiği ve bu şekilde davacının akidi olan A... Tarıma satıldığı sabit olduğuna göre, davalının, az yukarda belirtilen Tohumculuk Kanununun 11. maddesinde düzenlenen, "... zarara neden olan tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür." Hükmünde geçen ayıplı tohum nedeniyle tazminatla yükümlü tutulabilecek tüzel kişi kapsamında olup olmadığı değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı şirketin, söz konusu özel kanundan doğan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı irdelenmeden, sözleşme ilişkisinin mevcut olmadığından bahisle eksik inceleme ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan 15.60 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 04.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hizmetlerimiz hakkında daha ayrıntılı bilgi almak ve hukuksal konularda görüşmek için iletişim bilgilerimize Tıklayınız
Yorumlar -
Yorum Yaz